Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Mynet Tatil Bulucu

1 Kimle tatile çıkıyorsunuz?
2 Yurt içi mi yoksa yurt dışı mı tatil yapmak istiyorsunuz?
3 Yaz Tatili mi Kış Tatili mi?
4 Ne tür tatil arıyorsunuz?
5 Vizeniz var mıdır?
6 Balayı Tatili mi yapmak istiyorsunuz?
7 Eğer Seçiminiz yurt içi ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
7 Eğer Seçiminiz yurt dışı ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
8 Eklemek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    400 bebeğin ölümünden sorumlu tutuldu! “Bebek çiftçisi” lakaplı seri katil: Amelia Dyer

    Tarih boyunca pek çok seri katil yaşadı. Bu katillerin bir kısmının hayatı dizi, film ve kitaplara konu oldu. Yaklaşık 400 bebeğin ölümünden sorumlu olan kadın seri katil Amelia Dyer, soğukkanlı tavırları ve kusursuz planlarıyla tarihe adını yazdırmayı başardı.

    400 bebeğin ölümünden sorumlu tutuldu! “Bebek çiftçisi” lakaplı seri katil: Amelia Dyer

    Amelia Dyer, tarihin en acımasız ve kötü şöhretli seri katillerinden biriydi. İngiltere’deki Viktorya döneminde yaklaşık 30 yıl boyunca bakmak için aldığı 300-400 arasındaki bebeği öldürdü. Eğitimli bir hemşireydi ve para karşılığında istenmeyen bebeklere bakıyordu. O dönemde Dyer’ın yaptığı bu işe “bebek çiftçiliği” deniliyordu. Eşi vefat ettikten sonra para kazanmak için bu işi yapmaya başlamıştı. Ancak bakımını üstlendiği bebeklere büyütmek yerine onları öldürüyordu. Bu nedenle İngiltere’nin gelmiş geçmiş en acımasız katillerinden biri oldu. İşte seri katil Amelia Dyer’ın gizemli hayatı...

    Amelia Dyer, 1836 yılında doğdu. Bristol şehrinin dışındaki küçük bir kasabada geniş bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi ve iyi bir eğitim aldı. Edebiyatla yakın bir ilişkisi bulunan Dyer, zamanının büyük bir bölümünü kitap ve şiir okuyarak geçirdi. Amelia’nın annesi o çok küçükken tifüse yakalandı ve çok geçmeden vefat etti. Annesinin bakımını uzun bir süre boyunca Amelia üstlendi. Daha sonrasında ise ailesiyle iletişimi kesti ve kendisinden 35 yaş büyük olan George Thomas ile evlendi.

    Thomas ve Dyer çiftinin bir çocuğu oldu. Eşinin vefat etmesiyle dul kalan Amelia Dyer, yeni doğmuş bir bebekle maddi olarak sıkıntılar yaşıyordu. Evliliği sırasında, ona bebek çiftçiliği işini öğreten bir ebeden hemşirelik eğitimi aldı. Ancak Dyer, bunu bir adım öteye taşıyacak zekice bir fikir geliştirdi. Çocuklara güvenli ve sevgi dolu bir yuva sağlayacak saygın, evli bir kadın olduğunu iddia ederek yerel gazetelere ilan vermeye başladı. Daha sonra hizmetleri karşılığında önemli miktarda bir kerelik ödeme talep etti.Ancak Dyer, bu ödemeyi çocukların beslenmesi ve bakımı için harcamak yerine, onları öldürerek daha kolay para kazanabileceğini fark etti.

    Eşi vefat ettikten sonra para kazanmak için bebek çiftçiliği adı verilen bir işe girdi. Başlangıçta daha fazla para kazanmak için bebekleri aç bırakırdı. Daha sonra bebeklere kimyasal enjekte ederek onları öldürdü. 1879 yılında artan bebek ölümleri rapor etmek için çağrılan doktor durumdan şüphelendi. Yetkililere durumu bildirince Dyer, çocuk ihmali nedeniyle bir çalışma kampında altı ay hapis cezasına çarptırıldı. Hapis cezası sırasında Dyer’in psikolojisi iyice bozuldu. Hapishanede çok ağır fiziksel işler yapmaya zorlandığından iki kez intihara teşebbüs etti. Hapisten çıktıktan sonra uzun süre depresyonda kaldı ve hatta azalan ruh sağlığı nedeniyle birkaç akıl hastanesine gönderildi.

    Cezasını tamamladıktan sonra bebek çiftçiliği işine geri döndü. Hatta popülerleşmesiyle beraber daha fazla reklam vermeye başladı. Eğer Dyer’ın öldürmüş olduğu bebeğin ailesi bakılması için bırakmış oldukları bebeklerini geri almaya gelirlerse, Dyer onlara fark ettirmeden başka bir bebek veriyordu. Ancak bu kez daha dikkatli davranıyordu. Dyer ayrıca, adli tıp görevlilerinin bebeklerin ölümlerini teşhis etmelerinin bir hata olduğunu anlamıştı. Bu nedenle cesetleri kendisi atmaya başlamıştı. Cesetleri beze sarıp sonra gömüyor, nehre atıyor ya da şehrin farklı yerlerinde saklıyordu. Fakat çoğunlukla bebekleri boğarak öldürüp cesetleri Thames Nehri’ne atıyordu. O sırada doktorların, bebeklerin doğmuş mu yoksa öldürülmüş mü olduğunu tespit etmesi zordu. Bu Dyer için büyük bir avantajdı.

    Ölü bebek sayısı gün geçtikçe arttı. Yerel polis bir soruşturma başlattı, ancak kimseye karşı sağlam bir kanıt yoktu. Dyer ayrıca sık sık yeni şehirlere taşındı ve gerçek kimliğini gizli tutmak için sürekli takma isimler kullandı. Diğer yandan yıllarca süren yoğun alkol tüketimi yüzünün büyük ölçüde değişmesine neden oldu.

    Dyer bebek çiftçiliği yaptığı süre boyunca yaklaşık 400 bebek öldürdü. Artan protestolar, polisin konuyu ciddi şekilde incelemesini sağladı. 1896 yılının Mart ayında Thames Nehri’nde ambalaj kağıdına sarılmış bir bebek cesedi bulundu. Ambalajın köşesinde soluk bir yazıyla Bayan Thomas yazıyordu. Ayrıca bir adres de vardı. Adres polisleri Dyer’ın evine götürdü. Onun evine giren polisler, çürümüş insan eti kokusu aldıktan sonra Dyer’ı polis merkezine götürdüler. Amelia Dyer burada bütün suçlarını itiraf etti ve öldürdüğü bebekleri Thames Nehri’ne attığını söyledi. Ayrıca nehre attığı bebeklerin boyunlarında beyaz bir bant olduğunu belirtti. Nehri arayan polisler, Dyer’ın tarifine uyan 6 tane bebek cesedi buldular.

    Dyer duruşma sırasında tüm suçlarını tekrar itiraf etti. Mahkemenin ona idam cezası vermesi 5 dakikadan kısa sürdü ve Dyer, 10 Haziran 1896 yılında idam edildi. Dyer’ın öldürmüş olduğu bebek sayısı tam olarak bilinmiyor. Ancak ondan hizmet alan annelerin söylediklerine göre, 400 bebek öldürülmüş olabileceği tahmin ediliyor. Ayrıca Dyer öldükten sonra onun cinayetleri ve davası ulusal alanda ilgi gördü ve halk protesto etmeye başladı. Bebek ölümleriyle Dyer, ülkedeki evlat edinme yasalarının gözden geçirilmesine neden oldu.


    Express


    En Çok Aranan Haberler

    OSZAR »